NOKTA

Kimi zaman anlaşılmasını istediğim, hislerimi bağırdığım, yaşantımı anlattığım, duygularımı döktüğüm ve fikirlerimin bir anahtar görevi görmesini istediğim cümleler kurdum.

Eleştirileri her seferinde bir bir kabullendim. Kendimi geliştirmek adına her fikre saygı ve hürmet besledim. Yazdığım yazılar hakkında insanları çok dinledim hatta kimi zaman “Nasıl olmuş?” diye sorup, darladım. Bunu hiç yapmamalıydım. İlk yazdığım yazılarda ki samimiyetin kaybolduğunu hissetmeye başladım. Aman şuna dikkat edeyim, şu böyle söylemişti, bunu düzeltmeliyimden tutun yazdığım yazıların içeriği bile çok kısa bir sürede evrimleşti. Ben bu blog sitesini açarken bir ses olmak istedim. Duyurabileceğim tek ses olan kendi sesimi bağırmak, bir uğultu yaratmak istedim. Özgüvensizdim of, hem de nasıl bir özgüvensizlik fikir almadan İnstagram’a post atamayacak kadar özgüvensizdim. Halbuki paylaş canım ne olacak dimi? Beğenmeyen beğenmesin, takipten çıksın. Bir şeyi fark ettiniz mi hiç sevgili okur? Özgüvensiz insanların çoğunda bir beğenilme arzusu vardır. Bu arzular beni ve benim gibi olan insanları özgüvensizleştirir. Dışarıdan gelecek tepkiyi düşünüp ona göre hareket ettiğimizden gereksiz empatik yaklaşrız. Cümlelerimin biz içerikli olduğuna bakmayın kendimi anlatıyorum, kendimi ben hep öyle düşündüm. Bu öyle bir özgüvensizlikti ki sınıfın ortasında bile oturup ders dinleyemecek konuma gelmiştim. Şu an benim bu kadar sesli biri olduğuma bakmayın. Çocukken o kadar sessiz ve ketumdum ki hayatımın ilk 10 yılı izlemekle geçti. Bir ses çıkarmaktan korkardım, kurduğum cümleleri tamamlayamamak ya da tamamlamak için harcadığım sürenin uzunluğu ilk kamçıyı vurmuştu bana… Yani kekemeliğim. Şu an mı? Gayet iyi bir özgüvene ulaştım ve bundan kopmam açıkcası çok zor. Özgüven sorunuma sebep olan bütün her şeyin üstesinden geldim. Bazı özgüvensizlikler travmalardan sonra oluşur ve sizlere önerim bu travmaları düşünün ve hayatınıza giren herhangi bir insanda bir travma bırakmamak adına sağduyulu olun. Kurduğunuz bir cümle, yaptığınız bir hareket karşınızda ki insanda iyi ya da kötü etki bırakabilir. Bıraktığınız etkinin güzelliğini düşünün kötü kalpli olmayın.

Bu bir nokta değil sevgili okur virgül, başlıkta yalan söyledim. Kendimi keşfimin sonlarında, iç dünyamı tanımanın en son bölümünde, yazılmış bir kelimeden sonra gelen virgül bu daha yazılacak bir çok kelime var asla noktası gelmeyecek.