AYNA
- Talha Sever
- 21 Nis
- 2 dakikada okunur

Sürekli bakıyoruz değil mi? Gördüğümüz çoğu zaman hiç değişmese bile, her gün o aynaya gözlerimiz bir kez olsa bile değiyor. Benim birçok kez değiyor.
Bir zamanlar aynaya mutsuz şekilde bakardım. Suratımda kusur olarak gördüklerimi daha da büyütür incelerdim. Gıdığımı, yanaklarımı, göz altlarımı ve göz kapaklarımı beğenmezdim. Bunları sürekli düzeltmenin yollarını arar ve düzeltmek için elimden geleni yapardım. Düzeldiler, ee artık mükemmel miyim? İstediğim görüntüye ulaştım mı? Evet ulaştım ama inanın şu an aynaya baktığımda suratımı incelemiyorum. Yansımanın güzel ya da kötü olmasıyla ilgilenmiyorum. Gözlerime bakıyorum.
Gözlerimde ki kararlılığa bakıyorum. Kimi zaman bakışlarım üzgün ve buğulu baksada bakışlarımdan kararlılığım eksilmiyor. Sert bakabilen birisi değildim hatta sert ya da sinirli baktığımda suratım çok komik oluyor. Genelde yumuşak ve derin olurdu bakışlarım. Kaşlarım havada, söylenen cümlelerin dudaklardan ayrılmasını bekler ve yerli yersiz basardım kahkahayı artık bu hiç olmuyor. Sebebi üzgün olmak falan değil çünkü üzgün değilim, hissizim. Yolumdayım ve neyi başarmak istediğimi ve başaracağımı çok iyi biliyorum. Son zamanlarda arkadaşlarımı başka şehirlere uğurladığım için ayna karşısında kimi zaman kendimle konuşuyorum. Kendime yapacaklarımı ve yapmam gerekenleri anlatıyorum. Bunları kendime anlatırken bakışlarıma odaklanıyorum. Sonrasında kendime bir soru soruyorum “ Bunu gerçekten istiyor muyum?” Bunu ne kadar istediğimi söylerken gözlerime odaklanıyorum. Genelde kendimi gözlerimden ele veririm. Yalan söylerken, üzgünken, mutluyken, hırslıyken ve inançlıyken her duygu gözlerimde belli olur. Kendimi artık çok iyi tanıyorum. İnanın bana ne kadar da çok sevecek şeyim varmış. Kendimi daha da sevmek için bunları birer birer cımbızla çıkarıyorum. Kendimi geliştirmek için planlar yapıyorum. Kendime yeni bir kimlik kazandırıyorum. Eskisi kadar tembel ya da üşengeç değilim. Şu zamana kadar elle tutulur bir şey başaramamış olmamın en büyük sebebi tembelliğim. Çok tembel biriyim. Yataktan kalkarken kalksam mı kalkmasam mı elli kere düşünürüm, bunu artık terbiye ettim. Eğer kafamdan bir plan geçiyorsa hemen hayata geçiriyorum. O kadar mutlu oluyorum ki kendimi canlı hissediyorum.
Ben yeni kişiliğimi ince eleyip sık dokuyorum. Şu zamana kadar yaşadıklarımdan edindiğim tecrübeleri çok sık düşünüyorum. Sorunun en temeline inmeye çalışıyorum bunu yaparken bazen beynim kısa devre veriyor ama olmak istediğim kişi için sağlam bir planlamaya ihtiyacım var. Sorunumun hep dış görünüşümle ilgili olduğunu düşünürdüm. İnanın dış görünüşüm en son sorun edeceğim şeymiş. İçimdeki sorunları çözmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya başladım bile, sağlam bir kişilik inşa ediyorum. Bunu hakediyorum, yeni bir hayatı ve kişiliği sil baştan yaratmayı fazlasıyla hakediyorum. Bir canavara dönüşeceğim. Yenilmez ve yıkılmaz bir canavar. Duyguları artık önemsemiyorum sevgi, aşk, üzüntü vb. şeyler artık beni kamçılayacak ya da kalbimin hareketlenmesini sağlayacak şeyler değiller. Duygularımı bir süreliğine rafa kaldırdım. Şu an tek hedefim yapabileceklerim ve başarabileceklerim. Kararlıyım ve bu kararlılığımın yıkılması imkansız olacak. Tek derdim kendimle ve bu derdimi çok güzel bir şekilde aşacağım. Kendimden nefret ediyordum, artık etmiyorum.
Tüm her şeyin sorumlusu olarak kendimi görüyordum, artık görmüyorum. Kendime çok yükleniyordum, artık yüklenmiyorum. Kendime aşık değilim ama kendime deli gibi sarılıyorum ve kimsenin vermediği kadar değer veriyorum. Kısacası artık kendimi gerçekten seviyorum.
Yorumlar